bugün

entry'ler (91)

tarih i kadim

Facebook'ta uzun süredir takip ettiğim en kaliteli oluşumlardan biridir.

Hakkında bugün bir değerlendirme kaleme almıştım, şuraya da bırakayım:

--spoiler--
Gitgide bilgi çöplüğü haline gelen sanal mecrada doğru ve faydalı paylaşımlar yapan nadir sayfalardan birisi.
Ayrıca ilgi alanlarının belirli bir konuyla sınırlı olmaması ve kaliteli görselleriyle tarihi ilgi çekici hale getirmesi Tarih-i Kadim'i benim gözümde diğer bir çok sayfadan önde kılıyor.
ileride çok daha iyi işler yapacaklarına inanıyor ve başarılarının devamını diliyorum.
--spoiler--

bae kitap okuma zorunluluğu kanunu

en azından ülkeyi kitaba alıştırması bakımından şimdilik doğru bulduğum, ama okunacak kitap türlerinin hele de kişisel gelişim olarak sınırlandırılması oldukça yanlış olan uygulamadır.

cübbeli ahmet hocanın ibn sinayı kafir ilan etmesi

eğer engel olunmazsa cübbeli ve zihniyetinin ne kadar ileri gidebileceğinin göstergesi olan açıklamadır.

sözlük yazarlarının hayat felsefeleri

"O halde, boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul! Ve yalnız Rabbine yönelip doğrul"

(bkz: inşirah suresi)

ülke hanedanın ortak malıdır yalanı

bunu okuyamayacağım diyenlerin ne okuduğunu merak ettiren başlıktır. zira bu kadarcık yazıyı okuyamayan olsa olsa cin ali okuyabilir.

en yakındaki kitabın yazarı

(bkz: emre dorman)

sözlükten bir kızla buluşmak

kız teklif etse koşa koşa gidecek adamların böbrek esprisi kastığı başlıktır.

borç vermek

ancak allah'a verilmesi durumunda en mantıklı ve en güzel olan eylemdir.

(bkz: bakara 245)

"Kim var Allah'a güzel bir şekilde borç verecek? Ve Allah böyle birinin verdiğini birçok kez katlayarak artıracaktır."

başka şehirde üniversite okumak

sırf başka şehirde okumuş olmak için aslında memleketinde kazanabileceği bölümden pek bir farkı olmayan yerler yazıp pişman olan tanıdıklarım var.

hayata adım atmak da önemli tabi ki ama başka şehirde okumak ile doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum. eğer karakterinizi oturtabilmişseniz her türlü atılabilirsiniz hayata zamanı gelince.

yani siz siz olun "başka şehir görmek lazım olm ya hayata atılırsın" diyen insanların gazına gelip tercih yapmayın.

üniversiteye yeni başlayacaklara tavsiyeler

şehir ve üniversite hakkında her şeyi hemen öğrenmeye çalışmak için kasmayın, öğrenemezsiniz de.

yavaş yavaş öğreneceksiniz zaten, akışına bırakın.

allah varlıkları yaratmadan önce ne yapıyordu

allah için önce ve sonra kavramları kullanılamayacağından dolayı geçersiz sorudur.

(bkz: zamandan münezzeh)

yazar x

skywalker fatih'in (bkz: skywalker the conqueror) "bu çocuk aynı sen amk" demesiyle keşfettiğim ve bilgi içeren üj bej entrysini artılamam üzerine aynı şekilde geri dönüş aldığım yazardır.

şöyle dolu şeyler yazın ciğerimi yiyin amk dedirtendir aynı zamanda.

cengiz yardım

kalemzade mahlasıyla sitesinde dini yazılar yazan ayrıca yakın zamanda iki de kitap kaleme almış yazar kişisidir.

toplumda geleneksel olarak yaşanan dinin yanlışlıklarını derin bakış açısıyla ve sanatsal üslubuyla harmanlayarak yüzümüze yüzümüze vurur kendileri.

nutuk

Henüz beşte birini bile okumadım ama dayanamadım yazıyorum sözlük.

Her türk gencinin mutlaka okuması gereken atatürk eseridir.

Aslında çoğumuz eserin anlattığı döneme lisedeki inkılap tarihi derslerinden oldukça aşinayız fakat ana olayların dışında gelişen çok kritik durumların da olması ve bunları atatürk'ün bakış açısından okumak müthiş derecede keyifli. Bunun yanı sıra çok basit bazı olayların satır aralarında bile incelikler yakalanabiliyor eser boyunca. Mesela:

- Atatürk'ün daha samsuna çıkmadan evvel halkın gelenek ve uydurulmuş din yüzünden padişahsız bir kurtuluş hayal edemediğini fark etmesi ve nabza göre şerbet vererek yola devam etmeyi işin en başında kararlaştırması.

- Atatürk'ün hem durumun ehemmiyeti gereği hiçbir zaman tedbiri elden bırakmaması hem de durumun aciliyeti gereği ani ve etki kararlar alabilmesi. Yani bu iki duruşu gayet dengeli bir şekilde başarıyla gösterebilmesi.

- Kurtuluşu manda ve himayede görenlerin tezlerini çok zekice sorularla bir bir çürütmesi ve hepsinin içi boş retoriklerden ibaret olduğunu göstermesi.

- Komutanlar ve valiler arasındaki iletişime oldukça önem vermesi. Onlara sık sık milletin iradesinin önemini ve kurtuluş savaşı'nın kutsallığını hatırlatması.

- Kendisini durdurmak için bin bir türlü arayışa giren itilaf devletleri askerlerinin ve onların osmanlı içindeki yardakçılarının üzerine kararlılıkla gitmesi.

- Henüz düşmanla asıl çarpışmalar başlamadan önce bile hainleri yakalama konusunda askeri sevk ve idarede üstün başarı göstermesi.

- Mevcut durumdaki tüm karışıklığa ve tükenmişliğe rağmen neredeyse her yaptığı hareketin belirli bir program ve ideal dahilinde olması

gibi bir çok çıkarım yapılabilir eser hakkında.

Kitabı tamamen bitirince daha uzun ve ayrıntılı bir entry yazacağım inşallah.

11 yaşında dalga geçilen bilim sevdalısı kız

güzide sözlüğümüzün ikiyüzlülüğünün gözler önüne serilmesine vesile olmuş kızdır aynı zamanda.

bilgi içeren entrylerin değil de @1'e laf sokma derdinde olan @2'lerin artılandığı yer burası değil sanki. genelleme yaparak herkesi suçlama derdinde değilim ama bu olaydan sonra daha fazla öz eleştiri içeren entry olmasını beklerdim. kızın videolarına yorum yapanların yaşları küçük olsa da internet üzerinde az zaman geçirmedikleri belli ve biz yetişkin insanları örnek alıyorlar. sen laf sokarak prim yapmaya çalıştığında ve bunu başardığında onlar da laf sokmayı "coolluk" sanıyorlar.

tepkimizi gösterelim ama biraz da öz eleştiri yapalım. yoksa ileride bunun gibi daha çok olay göreceğiz maalesef.

madem kuran apaçık neden herkes farklı anlıyor

"Madem Kuran apaçık neden farklı görüşler var?" sorusu üzerinden Kuran'ın apaçık olmadığını iddia etmek, "Madem Tanrı'nın varlığına deliller var neden bir sürü ateist var?" sorusu üzerinden Tanrı'nın varlığını çürütmeye benzer. Bu önerme ateistler için bir şey ifade etmez tabi ki ama Müslüman olup da Kuran'ın apaçık olmadığını iddia edenleri umarım düşündürür.

Birinin bilgisi azdır diğerinden farklı anlar. Ön yargısı vardır farklı anlar. Yanlış meal okur farklı anlar. Ayetlere bütüncül bakamaz farklı anlar. Algısı kısıtlıdır farklı anlar vs. Farklı yorumların olması kullanılan metodolojinin yanlışlığını değil olsa olsa metodolojinin kullanımının yanlış olduğunu ispatlayabilir.

soluk mavi nokta

"Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza." sözlerinin geçtiği carl sagan konuşmasıdır.

kendisi hakkında yorum yapmayacağım ama bu sözlerine katılmıyorum ve mantıklı bulmuyorum. çünkü kibrimizin ve bencilliğimizin üzerinde yaşadığımız gezegenin evrende bir hiç olmasıyla alakası yok. Bunu savunurken bir tek teist perspektiften yazmayacağım ama aklıma gelmişken onu da söyleyeyim kısaca. mesela en basitinden o evren o hiçlikte yaşayan insanların imtihanı için yaratılmışsa ve geri kalan sayısız galaksi ve yıldız da sadece yaratıcının sanatını göstermek içinse bu durumda dünyada yaptığımız şeyler daha da önem kazanmış olur zira artık bu davranışlar sonsuz yaşamımızı etkileyecektir.

tanrı'nın olup olmadığını bir kenara bıraksak da durum değişmiyor. tüm insanlık olarak çıkarımız için yaşadığımıza göre, her ne kadar bizim bu dünya'da yaptığımız onca savaş, zulüm, teknoloji vs. evren için neredeyse bir hiç olsa da ortalama 70 küsür yıl yaşayıp ölen varlıklar olarak bizim iç dünyamız için devasa öneme sahip. mesela çok sevdiğinizi birini küçük yaşta kaybederseniz hayatınızın geri kalanında muhtemelen onun izini taşıyacaksınızdır.

bence sagan'ın söylediği bu sözler insanı belki bir ihtimal nihilist yapabilir. ilk okuyuşunuzda yukarıda yazdıklarımla çeliştiğini düşünmüş olabilirsiniz ama nihilizm zaten bizim istek ve arzularımızın kainat için bir hiç olması ile alakalı değil yukarıda da dediğim gibi bizim iç dünyamızda ne derece etkili olduğudur. e bunu söyleyen adam da en nihayetinde bilim yapmaya devam ettiğine göre yani hayatını bir şeylere adadığına göre bu nihilizm ihtimali de bana uzak geliyor.

hülasa, carl sagan'ın popülist bir niyetle bunları söylediğini de düşünmüyorum tabi ama gerçek hayatta karşılık bulmayan söylemler olduğu da aşikar. bu durumu, elinde güç olmayan kesmin ahlaklı olduğunu zannederek kendini avutmasından ve eline güç geçiren çoğu kişinin neler yapabildiğine şahit olduğumuzda anlarız. zira adamlar kendi çıkarlarının kendileri için hala çok önemli olduğu gerçeğini unutacak kadar saf değiller maalesef.

skywalker the conqueror

(bkz: #31815800) yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmış, "kadim" idealleriyle bana nostalji yaşatmış yazar kişisi.

Skywalker ile ilk kez bir forum üzerinden iletişim kurduk, orada tanıştık. Üniversiteye hazırlandığım için forumu bir süre bırakmıştım. Ardından geri döndüğümde bilgisi ve üslubuyla kendine yer edinebilmiş üyelerden biri haline geldiğini gördüm. Kendisini ilk zamanlar sadece takip ederdim ama benimle akran olduğunu öğrendikten sonra yazılarını daha bir dikkatli okumaya çalışmıştım. Zira bana kendi kendime “Ben de bu çocuk gibi olup ideallerimin peşinden koşabilirim.” dedirtmişti.

Skywalker bana hem umut hem de ilham vermişti. Bir gün bu elemandan sadece forum üzerinden değil şahsi olarak da yararlanmalıyım diye düşünerek özel mesaj yolladım, ben de onun gibi blog yazarlığı yapmak istiyordum. Zaten ilk konuşmalarımız bu konu üzerine oldu. Sağ olsun soğuk davranmadı ve bildiği hiçbir şeyi benden esirgemedi. Şu an o zamanki konuşmalarımızı ve yarı resmi üslubumuzu hatırladıkça gülüyoruz birlikte ama eğer o resmiyet olmasaydı muhtemelen birbirimizin derinliğinin farkına varamayıp ideallerimiz üzerinden bir arkadaşlık kuramayacaktık. Bu arada benim blog işi olmadı – çünkü bir yazı kaleme aldıktan sonra hem biraz hevesimi almıştım hem de blog yazarı olabilmem için 40 fırın ekmek yemem gerektiğini fark etmiştim - ama en azından güzel bir arkadaşlığın temeli atılmıştı.

Daha sonraları forumdaki diğer arkadaşlarla daha kişisel ortamlarda kaynaşma imkânı bulduk. Tıpkı Skywalker gibi iyi arkadaşlar bulmuştum. Bir süre sonra forumun o samimi ortamı kalmadı ama biz iletişimi hiçbir zaman koparmadık ve arkadaşlığımız devam etti, çünkü hem yaşlarımız birbirine yakındı hem de görüşlerimiz büyük oranda benzerlik gösteriyordu. Çevremizdeki yaşıtlarımızın boş beleşliğinden, nihilist tavırlarından, gereksiz dertlerinden ve yüzeysel hayat görüşlerinden ikimiz de bezmiştik ve bu yüzden birbirimize zor bulunan arkadaş gözüyle bakıyorduk. Farklı konularda birbirimize çok şey öğrettik ve arttırarak katmaya devam ediyoruz, umarım katmaya devam da ederiz.

Bu arada ayrıca belirtmekte fayda var, kendisinin benim bu sözlüğe yazar olmamda ısrarı olmuştur. Umarım ikimiz de ideallerimiz doğrultusunda güzel işler yaparız ve güzel anılanlardan oluruz.

Her şey gönlüne göre olsun arkadaşım.

allah ın varlığının 12 delili

pdfsinden ilk 3 bölümünü okuduğum ve yakında basılı olarak alacağım kitaptır.

kitaptaki argümanların metodolojisi ile ilgili düşüncelerim için: (bkz: #31597661)

davut dağ

(bkz: #31597661)